Pazarlama mecburi bir istisna olabilir mi?
YZ tüm meslekleri, uzmanlıkları tehdit ediyor. Pazarlama bir istisna olabilir mi? Çünkü, lütfen olsun...
Geçen hafta yapay zekâ ve geleceğimiz hakkındaki aklımdaki bir şeyleri yazıya dökmüştüm. Yazıya bir göz atmanızı şiddetle öneririm. Özetin özeti yapay zekâ bilgiyi metalaştıracak ve her şeyi değersizleştirecek. Reklamcılık muhtemelen en çok etkilenecek sektörlerden birisi olacak. Muhtemelen sadece medya satın alma ayakta kalacak. Göktaşı nasıl dinozorları ve binlerce başka türü yok etti ise YZ de meslekleri ve sektörleri yok edecek.
Peki ya pazarlama? Pazarlama bir istisna olabilir mi?
Pazarlama özelinde yıllar içinde profesyonelleşmiş ve ayrı uzmanlıkla haline gelmiş birçok alan YZ’nin tehdidi altında. Ve uzmanlıklar açısından adapte olacak zaman neredeyse hiç yok. İşi özellikle raporlama, analiz, operasyon olan pozisyonlar, orta kademe yönetici rolleri muhtemelen yok olacaklar.
“Geriye ne kalacak?” sorusuna kesin bir cevap verememek ile birlikte sorumluluk almayı gerektiren, karar odaklı pozisyonların kalıcı olacağını düşünüyorum. Başlangıç pozisyonları için de YZ kullanabilmek (ki herkes yapabilecek) yeterli olacak. Bu insanlar da çok düşük ücretlerle istihdam edilecekler. Operasyonları sıklıkla YZ agent’lar otomatikleştirecek ve ilerletecek.
Peki sektör? Pazarlama pozisyonları daralacak ama pazarlama devam edecek mi?
Buradaki beklentim reklamcılığa kıyasla daha olumlu. Reklamcılık ve bir kısım pazarlama faaliyeti şirketlerin ana işlerinin dışında ve outsource ettikleri işler. Pazarlama dağıtım, lojistik, fiyatlama, müşteri ilişkileri gibi farklı alanlara da sahip. Özellikle ürün fiziksel ise YZ bu süreçlerin bir kısmında yer alabilecek. YZ destekli karar alma süreçleri olsa da karar vericiler mutlaka olacak.
Özellikle reklam prodüksiyonlarının düşmesi sayesinde herkes pazarlama iletişimi yapabilecek. Ürünlerin sadece iletişim maliyetleri değil, üretim faaliyeti kaynaklı maliyetleri de düşecek. Düşük maliyetlere ve pazara yeni girişlere bağlı olarak rekabet artacak. Maliyetleri daha da düşürmek mümkün olmadığında bence pazarlama faaliyetleri değer yaratır hale gelecek.
Örneğin bugünün mobil uygulama pazarı. Eskiden yüksek ücretli yazılımcı kaynağı ile görece büyük ekipler ile üretilebilen mobil uygulamalar daha küçük ekiplerle, junior yazılımcılarla, hatta yazılımcı olmadan üretilebilir durumda. Herkesin uygulama üretebildiği ve AppStore’a yükleyebildiği bugün, store’larda bir uygulama enflasyonu olması gayet normal. Benzer işlevde, benzer amaca yönelik, aynı kullanıcı ihtiyacını hedefleyen yüzlerce uygulamanın arasındaki rekabeti kıracak şey bence pazarlama. Rekabette kazanmak bir yere kadar ucuz olmak ile mümkün olabilir. Ama bir noktadan sonra ayakta kalanlar daha iyi pazarlama yapanlar olacak.
Elbette pazarlama faaliyetlerinde YZ aktif rol alacak. Uygulama kullanım görselleri, videoları, reklamları üretecek. Tek tuşa basıp Google ya da Meta’da reklam kampanyası oluşturabileceksiniz. Stratejinizi hazırlarken ChatGPT en büyük yardımcınız olacak. Ama bu bir son değil bir dönüşüm. Reklamcılığın aksine bence pazarlama dönüşerek ayakta kalmayı başaracak.
YZ iş hayatında daha fazla kullanıldıkça her şeyi değersizleştirecek. Evet pazarlamayı da. Yine de iyi pazarlama yapanlar bence ayakta kalmaya devam edecek ya da daha uzun yaşayacaklar. Bu yüzden göktaşı çarparken mağarada saklanmak ve biraz pazarlama öğrenmek ya da en azından pazarlama ile ilgili biraz fikir sahibi olmak önemli olacak.
YZ reklam görsellerini hazırlayacak. YZ metinleri yazacak. YZ sana mecra önerecek. Ama birilerinin bu yapılan işleri değerlendirmesi, revize istemesi, onaylaması ve sorumluluğu alması gerekecek. Rekabet arttıkça pazarlamaya olan ihtiyaç artacak. Markalar, ürünler ya da hizmetler için gelecekte pazarlama rekabette bir avantaj yaratma şansı demek. Neyin iyi, neyin kötü, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilecek kadar pazarlama bilmek ürününüzün ve sizin hayatta kalmanızı sağlayabilir.
Benim için “Herkes için pazarlama” tam da bu yüzden sadece bir e-posta bülteni ya da slogan değil, bir dönüşüm hareketi. Birlikte öğreneceğimiz, birlikte tecrübe edeceğimiz bir yolculuk. Bu yazı da bir çağrı. Bir araya gelmek, mücadele etmek için bir çağrı.
Önümüzdeki süreçte yazmaya, paylaşmaya devam edeceğim. Video içerikler eklenecek bu yolculuğa. Her hafta “Ask me anything?” etkinlikleri ile pazarlama problemlerinizi çözmeye destek olmayı planlıyorum. Konukların olduğu yayınlar, atölye çalışmaları, online/offline etkinlikler hayatımızda olacak.
Pazarlamayı imkânı olanların kullandığı, toplantı odalarında konuşulan, yüksek bütçelere ihtiyaç duyan bir araç olmaktan çıkarıp herkesin faydalanacağı bir araca dönüştüreceğiz birlikte. Adım adım pazarlamayı demokratikleştireceğiz.
Yolda tekrar tekrar karşılaşmak üzere!
-Burak